Tuesday, January 31, 2006

Çorapçılar köyü kimin (neyin) kurbanı? - II

“Çorapçılar köyü kimin kurbanı?” sorumun yanıtını bir gün sonra yayımlanan AYDINLIK dergisinden öğrendim (bkz: “Tekstilde çöküşün aritmetiği”, s.44). Çorabı makine ile örenler bile zarar ettiklerine göre, elle örenler nasıl kar etsinler? PERSİAD (Perinçekçi Sanayici ve İşadamları Derneği) yönetim kurulu üyesi Sn. İbrahim Benli sektörü Çin mallarının rekabeti ve YTL’nin aşırı değerlendirilmesinin bitirdiğini söylüyor. Bu satırların yazarı ulusal sanayinin ithalatla terbiyesinin gereğine yürekten inanır. Ancak bu terbiyeye TÜSİAD üyesi sanayiciler de fazlası ile muhtaçtırlar. 1980 yılında buğday ithal edildiğinde, zamanın TZOB başkanı Sn. Reşit Kurşun “buğday ithal ediliyor da buzdolabı niye edilmiyor, o da dışarıda daha ucuz” demişti. PERSİAD üyesi değerli sanayicilerimize 1989 yılında ABD’nin suratına kapatılan (beyaz eşya) gümrük kapısının hala kapalı olduğunu hatırlatır ve Sn. Kurşun’un “gerici” yaklaşımını benimsemelerini öğütlerim.

Zaman zaman “yaa, bu TÜSİAD’ın bir bildiği var galiba” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Adamlar kendileri hariç olmak üzere bu ülkenin “free trade”e ihtiyacı olduğunu hiç değilse beyan ediyorlar. Ulusal sanayici ise başta kendisi olmak üzere kimsenin karının dış rekabetle budanmasını istemiyor. Hal böyle olunca da, Şeytan kulağıma “dış rekabetle terbiyeye en çok o müstehak?” diye fısıldıyor.

Sunday, January 29, 2006

Doğal gaz vs. taş kömürü

Nasıl ki, Çek Cumhuriyeti'ne kaptırdığımız Hyundai fabrikası tartışmaları gerçek liberal ile heva-vü-heveslerine liberal gerekçeler bulmakta ustalaşmış bazı iktisadi milliyetçileri birbirinden ayıracak bir turnusol kağıdı işlevi gördü ise, doğal gaz krizi tartışmaları da gerçek sosyalistlerle heva-vü-heveslerine sosyalist gerekçeler bulmakta ustalaşmış bazı iktisadi milliyetçileri birbirinden ayıracak bir başka turnusol kağıdı işlevi görüyor. Hyundai tartışmasında Sn. Babacan'ın "biz her türlü vergi muafiyetini vermeye hazırız, ancak IMF izin vermiyor" ayağına yatmaması sağ okur için ezber bozucu bir gelişme olmuştu. Doğal gaz tartışmalarında ise taş kömürü seçeneğinden fazla söz edilmemesi sol okur için ezber bozucu olmuştur. Ancak eski ezberinde sebat eden solcuların hala mevcut olduklarını bugünki Cumhuriyet gazetesinin 6. sayfasında yer alan "Taş kömürü potansiyeli dikkate alınmalı" haberinden öğreniyoruz. Taş kömürü üretiminin -grizü patlamaları sebebi ile- binlerce işçinin hayatına mal olduğu gerçeği unutulmuşa benziyor. Yaa vakti zamanında bu konuda filimler çeviren (yanlış hatırlamıyorsam birinde de Tarık Akan rol almıştı) siz değil misiniz? Emrinizi dinledik, taş kömürü yerine doğal gazı ikame ettik yine de sizleri memnun edemedik. Kömür ocaklarında çalışan işçilerin canlarının Gölcük'te Ford fabrikasına tahsis edilen bataklıktaki ağaçlar kadar da mı değeri yok? Sn. Nabi Yağcı'nın dediği gibi "Türk toplumu hala kısa pantolonla dolaşıyor". Özellikle de bu CUMOKlar...

Friday, January 27, 2006

Çorapçılar köyü kimin (neyin) kurbanı?

27 Ocak tarihli REFERANS gazetesi arka sayfasında "Çorapçılar köyü teknoloji kurbanı" haberine yer vermiş. Bursa'nın Karacabey İlçesi'nde erkeklerin çorap örmesiyle ünlenen, bu yüzden de "Çorapçılar Köyü" olarak anılan Yenikaraağaç köyü sakinleri "teknoloji bizi yendi" demişler. Teknoloji iyi de, borçlanarak alınan makineler insanları işsiz bırakıyorsa bu üzerinde düşünülmesi gereken bir problemdir. Şimdi biri çıkar da bu borçları ödemek için "işsiz kalan köylüleri asker yapıp ABD'nin emrine verelim" derse işte "liboş" odur. Sermaye malları kullanımının sübvansiyone edildiği bu ülkede emek kullanımını sübvansiyone etmek (sendikalar da dahil olamak üzere) neden kimsenin aklına gelmez? "Ekonomi iyi yolda" dedi isek, geçmiş dönemlere kıyasla iyi olduğunu anlatmak istedik. Yoksa teknoloji fetişizmi bu AKP iktidarına da bir miktar oy kaybettirecektir. Velhasıl Çorapçılar Köyü teknolojinin değil, teknoloji fetişizminin kurbanıdır. Genel seçimlerde hangi partiye oy vereceklerine özellikle dikkat edilmelidir. Bu her kesim için son derecede öğretici bir veri olacaktır.

Wednesday, January 25, 2006

İlkokul Sorusu 1

N üçden büyük bir tamsayıdır. (1-1/4)(1-1/9)...(1-1/N^2) çarpımı N sonsuza gittiğinde kaça yaklaşır (yakınsar)? Burada "N^2" ile N'nin karesini gösteriyoruz. Hadi kolay gelsin.

Tuesday, January 24, 2006

AYDINLIK: "Hong Kong oluyoruz."

Aydınlık dergisi (08 Ocak 2006, sayı: 964, sayfa: 30) Sayın Kürşat Tüzmen ile bir mülakat yapmış ve bunu "Tüzmen: Hong Kong olma yolundayız!" başlığı ile yayımlamış. Türkiye ekonomisi hakkında bir Marksist dergi ancak bu kadar iyimser bir yazı yayımlayabilir. Bakınız:

http://www.aydinlik.com.tr/08.01.2006/ekonomi.htm

"Batıyoruz" diyen imanı zayıflara okumalarını hararetle tavsiye ederim.

Not: Bloglarım bu kadar kısa ve tekdüze olmayacak, ancak henüz çok acemiyim

Merhaba

Merhaba,

Ben Veysel Aratlıoğlu. Artık burada atıp-tutacağım.

Beklerim,
Saygılar