Sunday, January 29, 2006

Doğal gaz vs. taş kömürü

Nasıl ki, Çek Cumhuriyeti'ne kaptırdığımız Hyundai fabrikası tartışmaları gerçek liberal ile heva-vü-heveslerine liberal gerekçeler bulmakta ustalaşmış bazı iktisadi milliyetçileri birbirinden ayıracak bir turnusol kağıdı işlevi gördü ise, doğal gaz krizi tartışmaları da gerçek sosyalistlerle heva-vü-heveslerine sosyalist gerekçeler bulmakta ustalaşmış bazı iktisadi milliyetçileri birbirinden ayıracak bir başka turnusol kağıdı işlevi görüyor. Hyundai tartışmasında Sn. Babacan'ın "biz her türlü vergi muafiyetini vermeye hazırız, ancak IMF izin vermiyor" ayağına yatmaması sağ okur için ezber bozucu bir gelişme olmuştu. Doğal gaz tartışmalarında ise taş kömürü seçeneğinden fazla söz edilmemesi sol okur için ezber bozucu olmuştur. Ancak eski ezberinde sebat eden solcuların hala mevcut olduklarını bugünki Cumhuriyet gazetesinin 6. sayfasında yer alan "Taş kömürü potansiyeli dikkate alınmalı" haberinden öğreniyoruz. Taş kömürü üretiminin -grizü patlamaları sebebi ile- binlerce işçinin hayatına mal olduğu gerçeği unutulmuşa benziyor. Yaa vakti zamanında bu konuda filimler çeviren (yanlış hatırlamıyorsam birinde de Tarık Akan rol almıştı) siz değil misiniz? Emrinizi dinledik, taş kömürü yerine doğal gazı ikame ettik yine de sizleri memnun edemedik. Kömür ocaklarında çalışan işçilerin canlarının Gölcük'te Ford fabrikasına tahsis edilen bataklıktaki ağaçlar kadar da mı değeri yok? Sn. Nabi Yağcı'nın dediği gibi "Türk toplumu hala kısa pantolonla dolaşıyor". Özellikle de bu CUMOKlar...

7 Comments:

Blogger Tansel said...

veysel bey,
solculuğu taşkömürü işçilerinin koşullarına karşı çıkmaya indirgersek haklısınız. ama tabi ben de farklı şeyler ifade ediyor.
iktisadi milliyetçilerle sol ayırımı doğrudur ancak kapitalist sistem içinde de sadece "ulusal bazda" olmak üzere çözümlerde vardır. sistem dışına çıkmak şu an için söz konusu olmadığına göre önerilecek bir sistem içi çözüm olarak iktisadi bağımsızlık söylenebilir. neyse şimdi bir başlarsam uzar gider. içimde de kaldı ama ne yapim :)))

5:37 AM  
Blogger Veysel Aratlioglu said...

Sevgili Tansel,

Evet solculuk her şeyden de fazla taşkömürü ocaklarında çalıştırılan işçilerin ne koşullar altında çalıştırıldıları konusunda hassas olmaktır. Kurulduğu günden beri sömürge olan Kanada'nın bağımsızlığı Kanada Komünist Partisi'nin gündeminin en sonuncu maddesidir. "Sistem dışına çıkmak" meselesine gelince: ÇIKTIK BİLE! Bugünki BİRGÜN'ün 5. sayfasındaki haberi oku: "AKP HAMAS ile aynı kefede". Yine de seni tatmin edemedi isem bana özel yazabilirsin.

Selamlar,
Veysel

6:10 AM  
Blogger Tansel said...

veysel bey,

önemli olan geniş kitlelerin refahıdır benim için. o anlamda söylemiştim onu. kömür madenlerinde çalışmak da şerefli bir iştir.

sistem dışı derken kapitalist dünya sistemini kastetmiştim. sistemin fazlasıyla içindeyiz şu an için dışında olmakta mümkün değildir. bunu siyasi gözlemlerimizden çok iktisadi olgularla incelemeliyiz. o şunu demiş bu şunu demişle olmaz. zaten açık ekonomi koşularındayız. söylediğiniz şey iktisaden hiçbirşey ifade etmez. kapitalist dünya sisteminden bağımsız hareket edemediğimize ve şu an için de edemeyeceğimize göre sistemin içindeyiz (hatta bkz. http://tanselguclu.blogspot.com/2005/12/prof-korkut-boratav-sisteme-direnmenin.html)kanada'ya sömürge de diyemeyiz ayrıca (iktisaden). teşekkürler.

7:15 AM  
Blogger BAHADIR AKIN said...

Veysel Bey,

Devlete ait taşkömürü işletmelerinin kapatılması sonucu işsiz kalacaklar için sosyal bir tedbir düşünceniz var mıdır? Ya da yakından tanıdığınızdan emin olduğum CUMOK bu konuda ne düşünyor acaba?

Selamlar.

4:05 AM  
Blogger Veysel Aratlioglu said...

Sevgili Fethi,

Taşkömürü ocaklarının kapatılmaları ile işsiz kalan maden işçileri için Marksist işadamımız Sn. İshak Alaton tarla balıkçılığı projesi geliştirmiş ve sendikaların da desteğini almıştı diye hatırlıyorum. CUMOK'lara gelince: bu zevat ne istediklerini kendileri bile bilmiyorlar ki. Ne bileyim ben ne düşünüyorlar. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, Alaton'a itimatları tamdır.

Selam ve sevgiler,
Veysel

4:28 AM  
Blogger BAHADIR AKIN said...

CUMOK'ların muhtemel teklifi şöyle olur diye tahmin ediyorum:

"İşçilere başka bir kamu kurumunda ömür boyu çalışmadan ücret alabilecekleri bir garanti sağlansın, bu saatten sonra tarla balıkçılığı ile kim uğraşacak"

Selamlar.

4:43 AM  
Blogger Veysel Aratlioglu said...

Çok hoşsun, sevgiler.

4:58 AM  

Post a Comment

<< Home